Hatay Halkevi: TİP, Hatay halkına açıklama borçludur!

Hatay, yerel seçim sürecinde, genel olarak tüm Türkiye kamuoyunun özel olarak da sosyalist hareketin ilgi odağı oldu. 6 Şubat depremlerinin yıkımını en ağır biçimde yaşayan, AKP iktidarı tarafından ayrımcılığa uğradığı gibi CHP’li yerel yönetimlerin de kamusal görevleri bağlamında ortadan kaybolduğu, tüm bunlara karşı sosyalistlerin öncülüğünde büyük bir toplumsal dayanışma seferberliğine tanık olan kentte halk ilk kez bu ölçüde büyük bir değişim beklentisi ve umudu içindeydi. Bir yandan merkezi idarenin açıktan ayrımcı tutumu diğer yandan kent halkına “çantada keklik seçmen” gözüyle bakan CHP’li belediyelerin sorumsuzluğu ile kaderine terk edilen Hatay halkı, kendi kaderini kendi eline almak zorunda olduğunu anlamış, sosyalistler öncülüğünde yürütülen dayanışma seferberliği ve yaşam mücadelesi ile de kendi kaderini kendi eline alabileceğini, kendi kendini yönetebileceğini görmüştü. Sosyalist hareket bu dayanışma seferberliğinin merkezi konumundaki Defne ilçesinde, başka yer ve zamanda karşılaşılması güç tarihsel bir olanak ve görevle karşı karşıya geldi. Şirketleşmiş, çürümüş, anti-demokratik belediyecilik anlayışının depremle birlikte iflas etmesi ve buna karşı halkta gelişen tepki, depremden bu yana süren dayanışma seferberliği içinde ortaya konan yaratıcı kapasite, mahallelerdeki meclisleşme deneyimleri bir değişimi çağırıyor, kent halkı da hemen her temasta bu değişim için devrimcilerin, sosyalistlerin birlikte harekete geçmesini talep ediyordu.

Türkiye için örnek olacak denilen Defne İçin Sol İttifak nasıl kuruldu, nasıl ilerledi?

İşte bu koşullarda, Defne halkının çıkarlarını önde tutarak kentteki sosyalist örgütlerle ve bağımsız yerel inisiyatiflerle aylar süren diyaloğun ardından, yerel seçim sürecinde birlikte hareket etmek üzere kararlaştık. Düzen siyasetinin, koltuk paylaşımı üzerine kurulu, siyasetin öznesini adaylara halkı da seçmene indirgeyen anlayışının karşısında ilke ve program üzerine kurulu bir ittifak oluşturmayı hedefledik. Bunun için de öncelikle alternatif yerel yönetim anlayışımızı, ilkelerimizi, kentin temel sorunları karşısında çözüm önerilerimizi toplumsal muhalefetin en geniş bileşeniyle tartışmak ve ortak bir anlayış geliştirmek üzere öncelikle bir çalıştay düzenledik. Halkevleri, TİP, TÖP, Kaldıraç, DEM (o zamanki adıyla HEDEP), SMF, EMEP ve SOL Parti’nin ve çok sayıda bağımsız yerel inisiyatifin “Defne Biziz, Biz Defne’yiz” sloganıyla 9-10 Aralık’ta düzenlediği Yerel Yönetim Çalıştayı’na, sayılan örgütlerin genel merkez yöneticileri de dahil olmak üzere yüzlerce kişi katıldı. Halkevleri, TİP, SOL Parti dahil bütün kurum temsilcilerinin ortak vurgusu, sosyalistlere özel bir olanak sunan ve sorumluluk yükleyen Defne’nin Türkiye’ye örnek olacağı, Çalıştay’daki iradenin belirleyici olduğu, hiçbir örgütün kendini bu iradenin önüne koyamayacağı ve burada hata yapma şansımız bulunmadığı şeklinde idi. Nihayet, Çalıştay’ın sonunda ilkelerimizi, programatik çerçevemizi ve yol haritamızı ortaya koyan bir sonuç bildirgesi yayımladık ve “Defne Biziz Yöneten de Biz Olacağız” dedik.

Çalıştayda bir ortak hareket çerçevesinin ve iradesinin açığa çıkması ile birlikte çalışmaların da bir an önce başlatılması gerekiyordu. Kimlerin aday olup olamayacağını öncelikle isimler değil ilkeler üzerinden, çatı partisini de hiçbir örgüt karşısında özel bir hiyerarşi kurmadan ya da dışlamaya gitmeden seçim sürecinde en elverişli olabilecek partiyi belirleme kaygısıyla tartıştık. Belediye başkanlığı ve meclis üyeliği için aday göstereceğimiz kişiler devrimci, sosyalist kimlikleriyle biliniyor olmalı, gerek deprem öncesinde gerek deprem sonrasında süren toplumsal mücadelelerin etkin bir parçası olmalı, seçileceği görevi yerine getirebilecek yetkinliğe sahip olmalı, hakkında bir şaibe olmamalı, emeğe, kente, doğaya, kadına ve çocuğa karşı suç işlememiş olmalıydı. 28 Aralık’ta da Halkevleri, TİP, EMEP, Kaldıraç, SMF ve TÖP’ün Hatay temsilcilerinin katıldığı ve çalıştay katılımcısı bağımsız inisiyatiflerin destek verdiği bir açıklamayla Defne İçin Sol İttifak’ın TİP’i çatı partisi olarak belirleyerek yola çıktığı duyuruldu.

Verdiği sözleri çiğneyerek sol ittifak sürecini sabote eden TİP, Hatay ve Defne halkına bir özür ve açıklama borçludur!

Hepimize sorumluluk yükleyen bu süreç ne yazık ki aday belirleme aşamasında TİP tarafından sabote edildi. Kimsenin özel olarak tek bir ismi ya da kendi kendisini dayatmadığı, ilkelere uygun farklı alternatifleri tartışılmak üzere önerdiği görüşmeler sürerken, TİP’in tüm bu süreçten bağımsız olarak Mehmet Güzelyurt adını özel olarak işlediğine tanık olduk. Deprem sonrasında kentteki çalışmalarda yer almamış, Yerel Yönetim Çalıştayı dahil Defne İçin Sol İttifak sürecinin hiçbir aşamasına katılmamış olan Güzelyurt, belirlediğimiz ilkelere uygun bir isim olmadığı gibi, bu ismin olası adaylığına karşı olduğumuzu ittifak bileşenleri olarak aylar önce açıkça dile getirmiş ve bu konuda bir dayatma yapılmayacağı sözünü almıştık. Ne var ki bizim tarafımızdan önerilen, belirlediğimiz ortak ilkelere uygun TİP üyesi ya da bağımsız isimler dahil farklı alternatifler söz konusu olduğu halde TİP son aşamada karşımıza Mehmet Güzelyurt’u tek alternatif olarak çıkardı.

TİP, depremden bu yana ortaya koyulan seferberliği, yerel seçim sürecine yönelik olarak aylardır süren ortak çalışmaları, “buranın iradesi belirleyicidir” diye hep birlikte örgütlediğimiz Çalıştay’da açığa çıkan iradeyi, bu süreçte belirlediğimiz ilke ve program doğrultusunda Defne ve Hatay halkına verilen sözleri çiğnedi. TİP, merkezi ve yerel farklı düzeylerde sürdürdüğümüz ikili görüşmelerde ve ittifak masasında konuşulanların, kendi temsilcilerinin verdiği sözlerin aksine hareket ederek Defne solunu ve Defne halkını aylardır oyaladığını ortaya koydu. TİP, bütün ilkeleri ve ortak emeği hiçe sayan “kazanacak aday” tartışmasıyla, karşı çıktığımız düzen siyasetinin kriterlerini, devrimci bir tutuma ve sosyalistler arası hukuka yeğlediğini gösterdi.

Güzelyurt’un adaylığının dayatılması karşısında bizden beklenen ittifak masasından kalkmamız mıydı, bilemiyoruz. Ancak biz, deprem sonrasında ve yerel yönetim sürecinde ortaya koyduğumuz iradenin ve üzerimize düşen sorumluluğun salt seçim odaklı olmadığının bilinciyle hareket edeceğimizi, bu kentin yeniden inşasında özneleştirmek üzere Defne halkını siyasetsiz bırakmayacağımızı söyledik ve bu açıklama ile bir kez daha kamuoyunun bilgisine sunuyoruz. “Defne Biziz” diyen sol ittifak bileşenleri, belirlenen ilkeler doğrultusunda ve ortak mücadele anlayışıyla yoluna devam edeceklerini açıkladı. TİP ise verdiği sözlere, ortak ilkelerimize ve ittifakın kendisine yüklediği sorumluluğa aykırı bir aday dayatması ile kendisini ittifak sürecinin dışına taşıdı. Bu eleştiriler Sol İttifak bileşenlerince kamuoyu ile paylaşıldığında karşı karşıya kalınan tutum ise “yok sayma” oldu. İttifak masasına ve kamuoyuna bir açıklama sunması gereken TİP, bunun yerine tek tek kişi ve kurumlarla görüşerek yanlışına ortak bulmaya çalıştı ancak reddedildi. Verdiği sözleri çiğneyerek mevcut sol ittifak sürecini sabote eden ve bundan sonraki bir araya geliş olasılıklarını da zayıflatan TİP, bugüne kadar birlikte hareket ettiği kurumlara, Hatay ve Defne halkına bir özür ve açıklama borçludur.

Olağanlaştırılan ve hesabı verilmeyen yanlışlar yeni yanlışların güvencesi olmaktadır. Defne İçin Sol İttifak’ın açıklamasının yayımlanmasının ardından, TİP bu konuda bir açıklama yapmak yerine bu kez de Hatay Büyükşehir Belediyesi için, dün olduğu gibi bugün de düzen siyaseti içindeki güç savaşlarının bir unsuru olarak hareket eden ve TİP adaylığını da bu yönde değerlendiren Gökhan Zan’ı “Hatay İttifakı”nın adayı olarak gösterdiğini duyurmuştur. İttifaklar söz oyunlarıyla kurulan bir araya gelişler değildir. Bu sorumsuzluk ve ciddiyetsizlik solun bundan sonraki ortak hareket çabalarına da büyük zarar vermiştir. Eleştirimizi sunmak bizim sorumluluğumuz, bu sürecin özeleştirisini vermek de TİP’in sorumluluğudur.

Bu açıklama ile çok özel koşullar içinde açığa çıkmış bir Sol İttifakın yerel seçim sürecinde neden sekteye uğradığını anlatırken kente karşı taşıdığımız sorumluluğu üstümüzden atmayacağımızı, aksine tam da bu süreçte ortaya koyduğumuz sorumlulukla hareket etmeye devam edeceğimizi, yerel seçim sürecine Defne halkının, Hatay halkının çıkarları doğrultusunda müdahale edeceğimizi, ittifakın ilkelerini sahiplenen dostlarımızla birlikte yol yürümeye devam edeceğimizi, kentimizin yeniden inşasında insanca bir yaşam talep eden halkımızın örgütlü gücünü büyüteceğimizi, halkı seçim öncesinde ve sonrasında kendi çıkarları için sokakta seferber edeceğimizi beyan ediyoruz.

Defne Biziz, Yöneten de Biz Olacağız!